“Göze Batan” Öyküler /Öyküde Biçim ve “Deney”

“Göze Batan” Öyküler /Öyküde Biçim ve “Deney”

23 Şubat-16 Mart 2025
Her Pazar saat: 20:00 – 21:30
Süre: 4 hafta

5.400

Online

5.400

Online

Bu atölye için satış süreci tamamlanmıştır.

Atölye zoom üzerinden online yapılacaktır. Süreli olarak ders kaydı paylaşılmaktadır.

İnsan, bazı şeyler söylemeyi seçtiği için değil, onları belli biçimde söylemeyi seçtiği için yazardır. Ve biçem hiç kuşkusuz, düzyazıya değerini veren şeydir: Ama göze batmamalıdır. Sözcükler saydam olduğuna ve bakış onların içinden geçip gittiğine göre, onların arasına buzlu camlar dikmek pek saçma bir şey olurdu. (Jean Paul Sartre, Edebiyat Nedir, sayfa 34).

Sartre düzyazıda biçime değerini verirken uyarır; göze batmamalıdır. Biçimde ne olursa yazıda göze batar? Göze batıyorsa ne olur? Sözcükler arasındaki buzlu camlar nerelerdedir? Okuma alışkanlıklarının sarsan (hangi) yazarlar bunu neden ve nasıl yaparlar? Bunu yapmaları bir deney midir? Deneysel edebiyat nedir? Yazıda “deney”ler nerede biter, bulgu/burgu/bozgu neresindedir? Belli bir biçim kabulü zaten varken bunu bozan (göze batan) öykülere neden “biçimci” denir? Edebiyatta biçimci”liğin enderliği bir değer mi yoksa kanonik bir dayatma mıdır? Biçim,özgünlüğün bir garantisi midir? “Biçimcilik”, hep söylendiği gibi hikâyeyi yok edebilir mi? Biçimötesi ne demektir? Okuru zorlar mı? “Zor” öyküler neden okunmaz? “Kapalı” öykülerden neden kaçılır?

Peki, ya düzyazıdaki “biçim ve deney” bazı şeyleri yalnızca “belli bir biçimde” söylemekle değil de doğrudan “bazı şeyler söylemeyi seçmek”le ilgiliyse? “Göze batan” öykülerdeki buzlu camlarıbirlikte buluyoruz. İkinci haftadan itibarense -şayet dilersek- kısa pasajlar yazarak kendi metinlerimize buzlu camlar ekliyoruz. Tüm atölyeyi birlikte yatay kuruyoruz. (Yazmaya dair öneri yönergeler atölye sırasında ortak karar altında alınacaktır.)

_MG_9317-2
Simla Sunay
Simlâ Sunay, Feminist, mimar, yazar 1976’da İstanbul’da doğmuştur. Yazılarıyla Arkitekt, Arkitera, Yapı, Mimarist, Mimarlık, Beyond İstanbul, Amargi, Başka Haber, Bianet, Deli Kadın, Kültür Servisi, K24, Duvar, 5 Harfliler, Çatlak Zemin’de yer aldı. 2014-2016 yılları arasında Deli Kadın dergisinin kapaklarını tasarladı. Öyküleri Varlık, Sözcükler, Yokuş Yol’a, Parşomen, Dünden Bugüne Edebiyat, Sarnıç, İletişim Takvimi, Öykülem, Öykü Gazetesi’nde yayımlandı. 2019-2020 yılları arası Cumhuriyet Kitap Dergisi, bebek-çocuk- gençlik edebiyatı sayfası Taş Kâğıt Makas’ı, Burcu Yılmaz ve Hafize Çınar Güner ile birlikte hazırladı. 2021’de aynı ekip Sanat Kritik’e geçti. Dağ Kaşındı, Yürüyen Çınar, Çeşme ve Rüzgâr, Güneşten Sarı Baldan Tatlı, Kafrika’nın Gölgeleri, Mavi’nin Mutluluğu-Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Çizmeyi Bilseydim başlıklı çocuk kitapları yayımlandı. 2024’te yazdığı, Şehir Dedektifi tarafından yayımlanan, Gökçe Akgül’ün resimlediği İstanbul’un Gözleri adlı çocuk kitabı, Uluslararası Çocuk ve Gençlik Kitapları Kurulu (IBBY) 2024 Onur Listesi’ne seçildi. 2007-2020 yılları arasında, serbest ya da çeşitli kurumlarla birlikte, çocuklarla mimarlık ve sanat atölyeleri yürüttü. Yetişkinler için yazdığı ilk öykü kitabı İçbahçe 2013, Virgülün Şikâyeti 2015 ve Yalancı İçin Bir Boşluk 2021 yılında basıldı. Yalancı İçin Bir Boşluk 2022’de Fakir Baykurt Öykü Kitabı ödülünü kazandı. Yazarın öyküleri Everest Yayınları’nca basılmaktadır. 2018 ve 2019’da Kadın Yazısı edebiyat festivali organizasyon komitesinde yer aldı. 2017’den itibaren kadın araştırmaları alanına ve kadın hareketine yöneldi; 2021 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde, “toplumsal hareket olarak kadın+ hareketi ve örgütlenme biçimleri”ni çalışmak üzere doktoraya başladı. İstanbul’da serbest mimarlık, yazarlık ve editörlük yapmaktadır. Kuzey ve Güneş’in annesidir.
Program
1. Hafta: Evvel Otel, Ayfer Tunç

İlk haftada, tanışmanın ardından Ayfer Tunç’un Evvel Otel adlı (tek bir) öyküsü birlikte tartışılacaktır. Bu öyküsü, Ayfer Tunç’un çoğunlukla tercih ettiği klasik yazım biçiminden neden farklıdır? Öyküdeki dipnotlar kendi içeriği dışında, yazarın salt biçimsel tutumu bağlamında bize ne söyler? Öyküde buzlu camlar başka nerelerdedir? Öyküdeki dipnotları çıkarırsak öyküye ne olur? Öykülerdeki tarihsellik ile biçim ilişkisi nasıldır?

2. Hafta: Bir Yer Göstericinin Hayatı, Hulki Aktunç

İkinci hafta Hulki Aktunç’un Bir Yer Göstericinin Hayatı adlı (tek bir) öyküsü tartışılacak ve Aktunç’un edebiyatındaki “biçimci”liğin sürekliliği ve nedenleri konuşulacaktır. Öykünün diliyle biçimi arasında nasıl bir ilişki vardır? Öykünün dilini karakterlerin toplumsal (sınıf, köken, inanç, cinsiyet, meslek) kimliği mi belirler? Öykünün mekânı biçimi, biçimi mekânı nasıl etkiler? Yazarın politik tavrı ile kurduğu biçim arasında nasıl bir ilişki vardır? Karnavalesk edebiyat nedir ve biçime nasıl sirayet eder?

3. Hafta: Cazibe İstasyonu, Ahmet Büke, (tüm kitap)

Üçüncü hafta Ahmet Büke’nin Cazibe İstasyonu adlı öykü kitabının tümü kapsamında, “bazı şeyler söyleyebilme” özgürlüğü bağlamında, biçimciliğin sağladığı taktikler tartışılacaktır. Öyküdeki karakterlerinin kimlikleri, anadilleri, uğradıkları ayrımcılıklar, şiddet ya da travmalar ile yazarın “biçimci” anlatısı arasında nasıl bir ilişki vardır? Toplumsal olanın (“ağır zamanların”) yazımında dil ve biçim nasıl ve neden dönüşür?

4. Hafta: Yanık Saraylar, Sevim Burak, (tüm kitap)

Dördüncü ve son haftada Sevim Burak’ın Yanık Saraylar adlı öykü kitabının tümü kapsamında, yazar ve karakterler bağlamında, cinsiyetin ve kökenin dili ve biçimi nasıl dönüştürdüğü tartışılacaktır. Queer anlatı nedir ve Sevim Burak edebiyatında nasıl tezahür eder? Nesneler hangi biçimlerde dile gelir? Sevim Burak insanolmayanın yerini nasıl tayin eder? Özenle yerleştirdiği buzlu camları neden kırar ve patlatır? Mekân ve karakter nasıl başkalaşır? Edebiyatta başkalaşım nedir?

5.400

Online
Kategoriler:
Diğer Atölyeler