“Yazalım albayım. İşte kalem, işte ıstırap albayım. Benden başlayalım”

“Mektubumuz karışık olmakla birlikte ruhumuzun aynasıdır. Derlenip toparlanması, ruhumuzun derlenip toparlanmasına bağlıdır. Biraz daha zamana ihtiyacımız vardır.”

“Ben buradayım sevgili okurum, sen neredesin acaba?”

“Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum”

Oğuz Atay’ı arzu ettiği şekilde, yaşarken anlama şansım olmadı maalesef. (Atay bu dünyadan ayrıldığında ben sadece dört buçuk yaşındaydım) O öldükten, ben de yazdıklarının/yaşadıklarının sertliğini göğüsleyebilecek olgunluğa erdikten sonra onu anlayabilmek için var gücümle okumaya verdim kendimi. Yazdıklarını, hakkında yazılanları.. bulabildiğim her kaynağı didik didik ettim. Yolun sonunda Oğuz Atay’a dair elimde avcumda ne varsa sevenleriyle paylaşmak niyetindeyim şimdi. Yazmak Atölyesi’nde, Mart ayında, iki oturum, altı saat sürecek Oğuz Atay’ı tanıma, anlama yolculuğuna davetlisiniz. Bir maniniz yoksa buyurun gelin, birlikte “Biz de buradayız sevgili yazar” diyelim.

6 Mart Perşembe akşamı saat 19:30’da, ilk oturumda Oğuz Atay’ın bir roman kahramanı kadar karmaşık, derinlikli karakterini, zeka, ironi ve tıkış tıkış anlam yüklü kalemini, Türkçe edebiyatta nasıl bir devrim yarattığını, okurun duygu ve düşünce dünyasına neler kattığını, hangi sanatçı ve düşünürlerden etkilendiğini ve yazdıklarının dalga dalga kimleri etkilediğini konuşacağız.

Bir Roman Kahramanı Olarak Oğuz Atay

13 Mart Perşembe akşamı saat 19:30’da yapacağımız ikinci oturumda yazarın Tutunamayanlar’dan sonra en önemli eseri sayılan Tehlikeli Oyunlar’ın baş karakteri Hikmet’i konuşmak üzere toplanacağız. Oğuz Atay’ın hayatının hangi döneminin Hikmet kaç’a karşılık geldiğini inceleyeceğiz. (Hikmet I? Hikmet II? .. Hikmet V?) Yazar, roman kahramanı ve romanın hangi noktalarda ayrıştırılamayacak kadar içiçe geçtiğini göreceğiz.

Yazarına Çekmiş Bir Roman Kahramanı: Hikmet Benol