1828’de soylu bir anne babanın oğlu olarak, 32 odalı Yasnaya-Polyana mülkünde doğmuş Kont Tolstoy. 2 yaşında annesini, 9 yaşında babasını kaybeden, toprak sahibi, zengin, soylu ve fakat öksüz-yetim bir çocuk olarak akrabaları tarafından büyütülen hukuk eğitimini yarıda bırakıp orduya katılmaya karar veren, Kırım savaşında Türklere karşı savaşan, savaştan da askerlikten de tiksinip eve dönerek kendini yazmaya veren köylü çocuklara özel, ceza ve ödülün olmadığı, bugün bile anlamakta zorlanacağımız bir eğitim sistemi uygulayan bir okul açan, dört yıl kadar üzerinde çalışıp kendi alfabesini yaratan (doğru duydunuz, sıfırdan Tolstoy alfabesi yaratmış) İncil’i yanlış, eksik bulup kendi İncil’ini yazan 50 yaşında büyük ruhsal bunalımlardan geçen, Diriliş romanında kiliseye hakaret ettiği gerekçesiyle aforoz edilen 67 yaşında bisiklete binmeyi öğrenen, 70 yaşında buz pateni yapan kendini, aristokrat kesimden çok sahibi olduğu toprağı işleyen köylülere yakın hisseden, gündüz köylülerle tarlada saban sürüp akşamları malikanesinde sosyeteye Kont kimliğiyle partiler veren bu iki uç kimliğin gerilimine daha fazla dayanamayıp sonunda tüm servetini köylülere dağıtan, (Mülkiyet konusunda Marx’ın görüşlerini benimsediği için) eserlerinin telif haklarını da köylülere bırakınca eşi Sofya’yla büyük tartışmalar yaşayan, 82 yaşında karısını ve çocuklarını geride bırakarak evden kaçan ama çok da uzaklaşamadan bir tren istasyonunda kimliksiz ve beş parasız olarak ölen, cenazesine Rusya’nın her köşesinden binlerce köylünün, aristokratın ve vaktiyle onu aforoz eden kilise mensuplarının akın ettiği ölmeden önceki son sözü “Peki ya köylüler? Köylüler nasıl ölür?” olan bir acayip adam, bir acayip yaşam…

5 Aralık Perşembe : Bir Roman Kahramanı Olarak Lev Nikolayeviç Tolstoy

12 Aralık Perşembe:  Yazarına Çekmiş bir Roman Kahramanı olarak Anna Karenina’nın iki ana karakterinden biri olan  Konstantin Dimitriç Levin.

Tolstoy olgunluk çağında, ne yapmak istediğini en iyi bildiği döneminde yazmış Anna Karenina’yı. Ona tüm yaşam deneyimini, tüm duygu ve düşünce dünyasını katmış. Tam anlamıyla Tolstoy gibi bir roman Anna Karanina ve Tolstoy’un ta kendisi diyebileceğimiz bir karakter Levin. Biz de Levin’den yola çıkarak romandaki her karakterde, yaşanan olaylarda, çarpıştırılan fikirlerde, değerlerde Tolstoy’un varlığının izlerini sürüp, büyük ustanın dünyasını keşfe çıkacağız.