Felsefe Buluşmaları Ocak ’25 Sessizlik&Tefekkür Yaşamı
Felsefe Buluşmaları Ocak ’25 Sessizlik&Tefekkür Yaşamı
2.700₺
2.700₺
Bu atölye için satış süreci tamamlanmıştır.
“Felsefe Buluşmaları” genel başlığı altında her ay iki oturumda, çağdaş toplumun mustarip olduğu sorunlar iki kitap eşliğinde felsefi olarak temalaştırılarak tartışılmaktadır. Ocak ayı programında Sessizlik & Tefekkür Yaşamı var.
SESSİZLİK (16 Ocak 2025)
Yuhanna İncili der ki: “Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı‘yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı.” Söz ya da Kelam, yani Logos: Akıl… Aynı zamanda bu söz buyruk formundaydı. Wittgenstein’ın Tractatus’unun son sözü ise sessizliğe bir çağrıdır: “Üzerine konuşulamayan konusunda susmalı”. Anlamla yüklü bir suskunluk. “Gerçekten bir dile getirilemeyen vardır, kendini gösterir; işte mistik budur.” Ya da Karl Jasper’in deyişiyle “Aşkın’ın en yüce şifresi sessizliktir.” Bilememenin suskunluğu vardır, utancın ya da trajedinin büyüklüğü karşında suskunluk vardır, sözler kifayet etmez, verecek cevap bulunmaz; korkudan, heyecandan, şaşkınlıktan ya da öfkeden konuşamaz olmak, nutku tutulmak vardır; sessizlik yeminleri vardır; susturulmuşlar, toplumda sesi olmayanlar, madunlar vardır. Öte yandan, Heidegger’in deyişiyle Herkes’in alanında bir gevezelik, bir lakırdı hüküm sürer. Bugün, sözcük kusma ve itiraf zorunluluğundan mürekkep iletişim ütopyasının bildiği tek sessizlik arıza sonucu ortaya çıkan mecburi sessizliktir. Mesaj kaygısı taşımayan savurgan iletişimin amacı içselliğin ortaya çıkışını engellemektir. Çok sayıda iletişim aracının özgürleştirdiğini ileri sürdüğü söz, bu çoğulluğun içinde boğularak anlamsızlaşır. Bir tarafta da dünyanın uğultusunu acele etmeden dinleme arzusu bulunur. Yine de sessizlik ya da suskunluk bilgelik yaşamının ideali değildir. Saf bir söylem olarak anlaşılan bir felsefe ile suskun bir yaşam tarzı olacak bir bilgeliği karşı karşıya koymamak gerekir. Zira bilgelik felsefeye son verecek bir hal değil, sonu olmadan felsefe arayışını motive eden ulaşılamaz bir idealdir.
Bu oturumda, dilin sınırı, mistik olan, modern iletişim ütopyası, susturulmuşluk ve bilgelik gibi temalar sessizlik odağında tartışılacaktır.
TEFEKKÜR YAŞAMI (23 Ocak 2025)
Başarı toplumunun şiarı, aşırı performans ve aşırı tüketimdir. Sadece uyaran ve tepki, ihtiyaç ve tatmin, sorun ve çözüm, amaç ve eylem temelli bir yaşam mekanik bir yaşamdır. Böyle bir yaşamda sessizlik ve eylemsizlik derhal giderilmesi gereken bir eksiklik ve aksaklık olarak görülür. Boş zaman ise üretim ve tüketim döngüsünün bir parçası olmakla kalmaz, eğlenceyle geçirilmelidir. Kaygıdan ve can sıkıntısından kaçınmak için zaman öldürülmeli, derin düşünce kapı dışarı edilmelidir. İyi yaşam ise, salt hayatta kalma kaygısının ötesindedir. Tefekkür ve temaşa, sessizlik ve eylemsizliği gerektirir. Eylemsizliğin kendi mantığı, kendi dili, kendi zamansallığı, kendi büyüsü vardır. Dur durak bilmeyen faaliyetlerimize es verir, menzil kazandırır. Tefekküre dalmak, seyretmek, dikkat etmek, hayal kurmak, varlığa ihtimam göstermek, beklemek ve kuşkulanmaktır. Sessizlik ve eylemsizlik bir nevi ruhani oruçtur. Göremediklerimizi görmek, duyamadıklarımızı duymak etkinlik tahakkümünün baskısından kurtulmayı, kısacası düşünmek için özgürleşmeyi gerektirir. Zaten zaman olmadan, nefes/teneffüs olmadan, düşünce ve içsellik olmadan da özgür bir yaşam mümkün değildir.
Bu oturum, iyi bir yaşamın ancak üzerine tefekkür edilmiş bir yaşam olabileceği hakkındadır.
2.700₺
5.500₺
5.400₺